Anlatsın
Giriş

Sonuçlar 140. sayfadan itibaren gösteriliyor. İlk sayfaya dönmek için tıklayın.

Merhaba. Halkla İlişkiler okumak başlı başına insanlarla olan yüz yüze ilişkilerde samimiyet ikna ve de güven kaynaklı olması şart. 


Halkla İlişkiler okuyan her öğrenci çeşitli derslerde özelikle 3.dönemde sunumlara hazırlıklı olmak zorunda. Bu sunumların  amacı halkla ilişkiler bölümünden mezun olduktan sonra gerek iş hayatınızda gerekse sosyal hayatınızda ikili ilişkilerinizin temelindeki kendinize olan öz güveni geliştirmekte.


Bu sebeple halkla ilişkiler okuyanlar genelde medya sektörü basın yayın ya da büyük firmaların insan kaynakları bölümlerinde başarılı olmaktadır. 


Bunun yanısıra  Görsel İletişim dersinin analitik düşünme sayesinde  bakış açınızın son derece boyut değiştirdiğini farkedeceksiniz. Bu da size medya sektöründe artı puan kazandırır. 


Ve medya okuryyazarlığı dersinde ise  medya sektörünün önemli parçaları olan dizi film hatta reklamların analizini derste uygulamalı olarak yaparak sonrasında meslek hayatınızda yine herkesten farklı bir bakış açısı ile mesleğinizde ciddi farkındalıklar yaşamanız oldukça yüksek. 


Başarılar diliyorum. 

Eğer Felsefeyi seviyorsanız tabiki tavsiye ederim fakat göz önünde bulundurulması gereken hem dezavantaj hem avantaj sayılabilecek şeyler bulunmakta. Örneğin, Fransızca felsefe çalışmak gerçekten ciddi bir efor isteyen bir zorluk o yüzden dil zorunluluğunu düşünerek tercih edin. Diğer açıdan düşünürseniz de iyi bir dil öğrenme avantajınız olabilir. 


Öte yandan Erasmus fırsatları gerçekten okul olarak çok fazla. Eğer ortalamanız tutuyorsa erasmusa gitmemek için bir engeliniz olmuyor genelde. 


Özetle eğer felsefeyi seviyorsanız rahatlıkla tercih edebilirsiniz ama dil öğrenme süreci ve bazı hocalar sizi felsefeden soğutabilir iyi düşünün. 

2005 mezunuyum. Türkiye’de insanların çok bilinçli tercih yapmadığı bir dönemdeydim. Şu anki jenerasyonu bilmiyorum. Çok basit yaklaşımla, bilgisayar çağındayız, IT gelişiyor, internet diye bir şey çıkmaya başladı, bu kapı açıldı, burası alıp yürüyecek gibi bir hissiyat benim tercih sebebim. Aslında o zamanki bilinçsizliğime göre bile çok iyi bir öngörüymüş. Ama çok basit bir öngörüydü bu. Yani araştırma yönlendirme içermeyen, biraz da o zamanlar ilgilendiğim bilgisayar oyunlarının beni yakınlaştırmasıyla alakalı bir şeydi bilgisayar bölümü. Bir mühendislik bölümü seçince ODTÜ’ye karar vermek nispeten daha basit bir karardı. Mühendislikte çok önde olduğunu sınırlı araştırmalarımızla öğrendiğimiz bir üniversiteydi. Sonra yüksek lisansa da ODTÜ’de devam ettim. Bilgisayar mühendisliği yüksek lisansımı tamamladım. Bir yandan iş hayatına da başlamıştım lisanstan mezun olur olmaz. Hem akademik olarak alanımdan kopmadım hem de iş hayatını tanımaya başladım. İş hayatını tanıdıktan 3-5 sene sonra da koordinasyon, yönetim alanlarının ilgimi çektiğini gördüm. O yüzden de MBA yapmaya karar verdim.

Melih Engin
Melih Engin
Head of Advertising Technologies, Nokta

Bence Ankara Üniversitesi en ideali ve alanında en iyisi. Ancak onun dışında Uludağ üniversitesi ve Selçuk Üniversitesi de gerek uygulama gerek eğitim açısından çok güzel. Benim ilk üç favorim bunlar. Eğitimlerinin öğrenciyi çok zorladığını söylüyorlar ancak veterinerliğin kendisi zor ve meşakkatli bir bölüm zaten

Elbette var hatta apartlar var 500 -700 civarındaydı ama baya güzeldi.. merkez kampüse çok yakınlar baya iyiydi