Istanbulda her turlu konferans,etkinlik,sempozyum vb.etkinlikler duzenlendigi icin ve imkanlar cok oldugu icin bir universitenin istanbulda olmasi her zaman bizim icin avantajdir.Ayrica rektor hocamin belirttigi gibi istanbul bir universitedir.

Çoğu zaman trafik çilesi, insan kalabalığı yaşam kalitesini düşürse de, 2 önemli avantajı var, bahsetmek gerekli:

Çoğu kurumsal firmanın Genel Merkezleri, Üretim Fabrikaları İstanbul'da veya çevresinde yer alıyor. Bu demek oluyor ki Üniversite eğitiminize devam ederken uzun dönemli staj yapabilir, mezun olmadan önce güzel bir deneyim elde edebilirsiniz.

Belki de en önemlisi, İstanbul dışında ki şehirleri "diğer" yapan, Network buluşmaları.İlgi duyduğunuz alanların, sektörlerin etkinliklerine katılarak, yeni insanlarla tanışıp kendinizi geliştirebilir ve kendinize yeni bir vizyon kazandırabilirsiniz.

Okul, iş, ev, arkadaş ararken kendinize limit koymanıza gerek kalmaz. Her türlü ekosistemin en önemli oyuncularının yolu daima İstanbul'dan geçer. Herkesi görebilir, herkesle iletişime geçebilir, her türlü etkinliğe katılabilirsiniz. Neyi beğenmiyorsanız beğenmeyin, bir alternatifi mutlaka olacaktır.

Çok çok çok büyük bir nimet bence İstanbul da okumak ben Bartın denilen bir şehirde okudum (4 yıl) İstanbul'u gözümde tütdü orada ancak gölgesini bile bulamadım))

Elektrik ve Elektronik bölümünü en kaba hatlarıyla dörde ayırabiliriz -> Elektrik Mühendisliği, Elektronik Mühendisliği, Telekomünikasyon (Haberleşme) Mühendisliği ve Kontrol/Otomasyon Mühendisliği. Herhangi bir Elektrik ve Elektronik müh. bölümünde bu dört bölümden birine ayrılabilirsiniz, nitekim çoğu mühendislik fakültelerinde ilk 2 sene bilim ve mühendislik temel dersleri verilir, 3. ve 4. sınıf ise seçtiğiniz opsiyonunuzun (dördünden biri) uzmanlaşma derslerini alarak tamamlarsınız. TR ne yazık ki lisede yeterli akademik ve kariyer danışmanlığı sağlayamadığı için üniversite adayalarına, öğrencilerin çoğu zaman seçtikleri bölüm hakkında bilgisi olmayabiliyor. Dolayısıyla bu tarz durumlarda Elektrik ve Elektronik mühendisliği gibi Elektronik ve Haberleşme'ye göre daha genel bir bölüm seçmek avantaj sağlayabiliyor. Ancak eğer öğrenci yapacağı işi kafasına koymuş ise lisedeyken ve örneğin, Elektrik ile Elektronik mühendisliğinin de farklarını biliyorsa ve bunun da üzerine ben Elektronikçi olacağım diyorsa, o zaman EHB'yi seçmek ya da Elektronik Müh. seçmek o öğrenci için daha avantajlı olur. Nedeni de, bu tarz bölümlerde özellikle son sınıflarında daha bol ve çeşitli seçmeli ders ihtimalidir. Nitekim her bölümün aldığı öğrenci sayısına oranla bir hoca kapasitesi vardır ve eğer siz uzmanlaşmaya yönelik bir bölüm tercih ediyorsanız bu, o bölümde alanınızda ilgili daha çok hoca göreceğiniz anlamına gelir. Yine benzer şekilde laboratuvar imkanlarınız daha yoğun olabilir. Tabii dezavantajı olabilir mi? Bölüme ısınamadıysanız bu yatay geçiş yapmanız anlamına geliyor, ne yazık ki opsiyon değiştirmek kadar kolay değil. Ayrıca 3. sınıftan sonra da, en azından İTÜ'de yatay yapamıyorsunuz. Kısacası EHB gibi bir bölümü tercih ediyorsanız mutlaka alanın dersleriyle ilgileniyor olmanız gerek. Yoksa gerçekten zorlanabilirsiniz. Bunun için üniversitelerin bölümlerinin ders programlarını bulun. Mutlaka ders programları içinde ders içeriklerine rastlarsınız. Programları birbiriyle karşılaştırarak aradaki farkları kendiniz de görebilirsiniz. Ayrıca basit bir vikipedi araştırması bile size dersler hakkında üstünkörü bilgi verebilir. İTÜ'nün ders planları portalından EHB sayfası: http://www.sis.itu.edu.tr/tr/dersplan/plan/EHBE/201110.html

kolay gelsin.

haberleşme olayı farklı elektrik olayı farklı.bizde elbette temel elektrik teoremlerini öğreniyoruz ancak.daha çok ilgilendiğimiz elektronik kısmı yani devre tasarımı ve hazır devrelerin programlarını yazmak.Haberleşme ise başlı başlına bir dal.Daha çok yazılım ağırlıklı ilerleyen opsiyon , matematik ağırlıklı devam eder.Elektornik uygulama ve donanımı dönükken, haberleşme elektroniğe göre daha genel bir bakış açısıyla iletişim kanallarının revize edilmesi gibi amaçlar taşır.

Ana ders olarak Elektrik yerine Haberleşme dersleri alıyoruz. Elektrik sektöründe çalışmak istenirse 5-6 ders (sayısından tam emin değilim) daha ekstradan alıp eşdeğerliğe sahip olabililrler.

Elektrikle ilgili dersleride alıyoruz fakat bi ee kadar ayrıntılı almıyoruz. Elektrik elektronik mühendisleri haberleşme üzerine yogunlasan bir egitim almazken biz ister haberleşme isterse elektonik alanında ki dersleri daha yogun alarak istediğimiz alana yönebiliyoruz. Ee hakkında çok fazla bir bilgim olmadıgı için o bölüm hakkında çok fazla bir yorum yapamıyorum :)

Elektrik kısmı bir takım yüksek voltajları da içermekte şehir elektriği gibi uğraş alanlarına dahil olabilmektedir.
Ancak Haberleşme ve Elektronik günümüzün gelişen mobil sektörü oluşturan en önemli parçalarıdır. Telekomünikasyon da denen bu alan yüksek voltaj yerine haberleşme için gerekli olan bilgiyi ön plana koymaktadır.

Liseden sonra tercihlerim doğrultusunda direk lisans eğitimiyle başladım. Yüksek lisans da düşünüyorum ilerleyen zamanda. Tabi ki çok şey kattı bana. Sadece diplomam olsun diye okuyorum demiyorsanız , eğitimle birlikte kendinize bişeyler katmanız gerekiyor. Çünkü sadece okulun verdiği eğitim ilerideki iş hayatınızda bir takım eksiklikler ve zorluklar yaşatabilir.

Tabikide
Güzel soru
Tm mezunuyum
Sözelden geldim
Uygulamalı İng ve Çevirmenlik bölümü 2. Sınıf (son sınıf) öğrencisiyim
Bittiğinde kursta İngilizce Öğretmenliği yapmayı düşünüyorum ayrıca
Dün Uluslararası alanda geçerliliği olan bir kurstan eğitim almaya başladım
Yurt dışında da geçerliliği mevcuttur
İlgilenenlere bahsedebilirim birine ışık olabileceksem eğer ??
Ardından Delta ve Celta için eğitim almayı düşünüyorum
Akademik hikayem şuanlık böyle , güzel soru için teşekkür ediyorum ☺️

Anadolu üniversitesinde 1 sene İngilizce hazırlık okuduktan sonra işletme bölümünde eğitim gördüm. Ardından yatay geçişle 2015 yılında Ege üniversitesi işletme bölümüne geçiş yaptım. 2018 yılında Anadolu üniversitesi 2. Üniversite programıyla web tasarımı ve kodlama okumaya başladım.  4. Sınıfta ( 2018-2019 eğtim döneminde) Erasmus+ programıyla, Almanya'da bahar dönemi University of Applied Science,   Hochschule Worms'da  eğtim gördüm. 

Öncelikle önlisansı bitirip lisans öğrenimim için dgs sınavına hazırlanıyorum.

Uygulamalı İngilizce ve çevirmenlikten mezun olanların İş imkanları oldukça çok diyebilirim. Bankalarda hastanelerde Çeviri bürolarında ve bunu gibi bir çok yerde çalışabilirler .. 4 yıllığa tamamlamak istiyorlarsa; İngiliz dili ve edebiyattı, Amerikan dili ve edebiyattı Mütercimlik-tercümanlık bölümlerine tamamlayabilirler.

Eğer kendinin üniversite sürecinde geliştirebilmişsen referanslarında iyiyse iyi bir şirkette iş bulman yada özel işler alman hiçde zor değil.

Öyle olsaydı kolaylaşırdı. 1 sayfa pratik olay üzerine 10 tane soru soruluyor. Bunları cevaplamak sadece ezber ile mümkün değil. 

Bilinen en büyük yanlışlardan birisidir. Hukuk, algoritmik düşünme ve yorum gücü gerektiren bir daldır. Salt ezber yeterli değildir.

Pratikte oldukça önemli olan kanundaki bazı maddelerin şartlarını ezbere bilmek zorunda kalabiliyoruz. Fakat bu demek değildir ki hukuk bölümü sadece ezbere dayanan bir bölümdür.

Kesinlikle değil. Sanılanın aksine kanun maddelerini ezberlemiyoruz. Derslerde Kanun maddesinin içeriği, nasil kullanıldığı öğretiliyor.

Hukuk  bilinenin aksine ezberin neredeyse hiç olmadığı bir bölümdür.Çoğunlukla sınavlara da kaynak açık girilir.Sınavlarda bilginizi somut olaya göre yorumlamanız beklenir.