Ankara küçük şehir görünümünde bir büyük şehirdir. Her türlü büyük şehir imlanına sahipken, küçük şehirde yaşıyormuşsunuz gibi rahat ettirir sizi.

ODTÜ Ankara içinde farklı bir kültüre ve populasyona sahip ayrı bir şehir gibidir. Kışı, yazı, baharı, sonbaharı farklı farklı duygular yaşatır insana.

Bahardan itibaren sürekli bir festival havasındadır. Çimlerde sohbet eden, oyun oynayan, müzik dinleyen insanlar hiç eksik olmaz. Özellikle haftasonları mezunlar çocuklarıyla birlikte kampüse gelirler yorgunluk atmaya. Bir tarafta koşup oynayan küçük çocuklar, bir tarafta içkilerini yudumlayan gençler... Kimse kimseye karışmaz.

7 yıldır ODTÜ'deyim. Burda okuyup burda çalışmaya devam etmeme rağmen, haftasonları yine ilk fırsatta kendimi kampüse atarım. Şehir dışına çıktığım zaman evimi özlemem, ODTÜ'yü özlerim. Her yıl bahar geldiğinde, bahar şenlikleri için ilk yılki gibi heyecanlanırım. Eskişehir yolundaki kapıdan her kampüse girişimde camları açıp derin bir nefes çekerim içime. ODTÜ mezunları genelde ODTÜ'ye aşık olurlar. Kopamazlar. Kopsalar bile bir yanları hep burda kalır.