Evet. BAU'da Merkezi Puanla Kurumiçi Yatay Geçiş'te bursun sabit kalıyor. Daha doğrusu ÖSYM bursun BAU bursuna dönüşüyor ve bursun artık BAU tarafından ödeniyor.  Bu burs normal öğrenim süresi boyunca devam ediyor. 

Üniversite içerisinde yatay geçişlerde burslar korunuyor doğrudur.

Evet, burslarınız korunur.

-Ulasim imkanlari sinirli olmasi genelde taksiye binilerek ulasim oluyor.(taksiye mumkun oldugunca binmeyin hele havaalanindan ASLA sonra kazik yersiniz)(magusa icinde cok buyuk sorun degil yurursun de magusadan girneye falan gidecekseniz onun icin komboslar(buyuk taksi), itimatlar var(kucuk otobus) bunlarin ucretleri 5-20 tl arasi gidecegin yere gore degisiyor ama bunun da tek sorunu aksam 6 gibi son otobus olmasi.
-Hayatin Turkiyeye nazaran yuzde 40 daha pahali olmasi(su pahali degildir korkmayin)
- Staj yapacagin zaman sirket bulmakta zorluk cekmek (ozellikle muhendislik fakultelerinde)
- ev sahiplerini kirayi yillik ve pesin istemesi
- kumar ve bet ofislerinin cok olup kendi arkadaslarimin gozlerimin onunde cok para kaybettigi gordum o konuda dikkatli olun
- Arkadasiniz yoksa Adada cok sıkılırsınız
- ogrenciler disinda pek insanla arkadaslik kurmaya calismayin kizlara cok yavsak davraniyorlar (ozellikle kibrisli erkekler)
- cok asiri sayida mekan yok bu yuzden hep ayni yerlere gitmekten sıkılırsınız
- bu yuzden buyuk bir sehir beklemeyin bir istanbul, ankara, izmir, eskisehir gibi bir sosyal ortam yok
- buyuk avmler falan da yok ama kiyafet falan bulursunuz da turkiyedekinin 2 kati fiyatina alirsiniz.
- yurt- ev ucretleri dolar, euro, sterlin uzerinden istenenebilir haberiniz olsun

Türkiye'yle iletişim sıkıntı. Adada ulaşım sıkıntı ve hayat pahalı. Barınma imkanları sınırlı.

Her yer pahalıdır, oturup çay kahve içebileceğiniz birçok alan çok erken kapatır ve öğrencilerin bar ve night clublar dışında bir seçeneği kalmaz hava almak için. Türkiyede çok umursamadığınız birçok şeyin (markalar, alışveriş imkanları, ne yaptığını bilen insanlar, az çok iletişim kurabilen kurumlar vb) kıymeti anlaşılır. Okulların sizi dolandırmaması için ödenmeniz istenen para ve ödediğiniz paraya dair her türlü kanıtı toplamaya başlayıp paranoyak bir insana dönüşürsünüz. Buranın insanı fena değildir, buraya sonradan gelen insanlar çoğunlukla geri kafalıdır ve içlerinde inci gibi parıldayan zeki birini bulunca arkadaşlığın kıymetini anlarsınız. Buranın insanı fena değildir derken, ortamda çok doğal seçilim olmadığı için çoğunluğu zekalarını ilerletmek için bir nedene sahip olmadığından genelde çok açık ve net konuşmadığınız sürece iletişim zordur. Yosuna fica dendiğini öğrendiğiniz gün hayatı bir kez daha sorgularsınız. Kıbrısa özel birçok kelime onlara gayet normal gelirken siz yeni bir dil öğreniyorcasına özgüvensiz hisseder ve dalga geçilecekmiş hissiyatına sahip birkaç sene geçirirsiniz. Okul yurtları çok pahalıdır, ayrı eve çıkınca da ısınma ve serinleme, gürültü gibi birçok probleminiz olur. Su istersiniz, akşam 7-9 arası gelir, tüp istersiniz kimse not almadığı için unutulur. Yerel halkın en az sekiz dokuz katı yabancı nüfus olduğundan yol, servis gibi şeyler sormanız gerektiğinde cevap verecek insan bulamazsınız. Kamu kurumları saat 4'te kapanır, dersleriniz geç vakte kaldıysa imkanı yok hiçbir işiniz hallolmaz. Adanın interneti kötüdür, hava bulutlandığı zaman kesilmeler yaşanır. Zaten yavaştır, o da ayrı bir dert. Lefkoşaya gelirken hayal edeceğiniz en son şey trafik sorunudur ancak iş giriş çıkış saatlerinde saatte 2 kilometreyle gidersiniz. Otobüsler mutlaka geç kalır, sürücüleri hep sinirlidir, içleri hep kalabalıktır ve sıcaklarda hiç çekilmez. Sıklıkla otobüslerde kavga çıkar saçma nedenlerle. Sakin ve kendi halinde bir insan olarak gelip aynı çıkmanıza imkan yoktur. Gıybet makinasına dönüp çıkarsınız. Adanın insanları bile buranın hastanelerine güvenmez. Sağlık bölümünde çalışacaksanız staj yapabileceğiniz hastanelerin hepsi bomboştur. Herhangi bir yerde çalışan herkes işlerini sevdiğini söyler zira kimse adam gibi iş yapmaz. Ev tutmak için emlakçıyla görüşmeye gidersiniz, haftada 3 ev gezdirir ancak tüm ev sahipleri hakkındaki dedikodudan haberdar olmanızı sağlar. Daha sayarım ama bir dur demek lazım.

Ulaşım yok denecek kadar kötü ve pahalıdır örneğin 45 dakikalık bir minibüs yolculuğu için 7 lira veriyorum o da öğrenci olduğum için. Yemek pahalıdır. Her şehirde olmamasına karşın genel olarak musluk suları tuzludur. Kıbrıs halkının kendi kültürü dolayısıyla rahat bir yaşam sürmeleri ve hizmet sektörünün bu nedenle çok kötü olması.

ApplyBAU’ya applybau.com adresinden başvurunuzu yapabilirsiniz! Başvurudaki adımlarsa şöyle:

1. KENDİNİ ANLAT

Aday öğrenciden ilk olarak kendisini anlatması isteniyor. Öğrencinin kendini anlatırken, kişisel özelliklerinden, spor ve sanat alanlarındaki çalışmalarından, sosyal sorumluluk katılımlarından bahsetmesi bekleniyor.

2. PROJENİ / HAYALİNİ — FİKRİNİ ANLAT

İkinci olarak öğrencinin projelerini veya hayal-fikirlerini anlatmasına olanak tanıyan aşama var.

Daha önce gerçekleştirdiğin bir proje varsa bu projeyi amaçlarından başlayarak anlatabilirsin. Projen yoksa hayal ve fikirlerinle de başvuru yapabilirsin. BAU için öğrencilerin projeleri önemli olduğu gibi proje üretebilme vizyonları da önemli... Bu sebeple sadece hayal ve fikirlerinle de yüksek oranda burs alabilirsin.

3. FARKINI ANLAT

Son olarak sana “diğer adaylardan kendini farklı bulduğun yan nedir?” diye sorulacak. Kendini en yalın dille anlat. 

Tüm bunlardan sonra da en fazla 3 adet BAU bölümü tercih ederek başvurularını tamamlayabilirsin.

Tamamlanan başvurular akademik değerlendirme kurulları tarafından inceleniyor. Ortaya çıkan puan sonucunda da burs oranın belli olur.

Bu burs oranları adaylara 3 ya da 4 dönemde açıklanıyor. Oranlar, sonuçların açıklandığı dönemde adaylara sistem üzerinden ve mail yoluyla iletilen kabul mektubu ile duyuruluyor.

4. SON ADIM

ApplyBAU’dan kabul mektubu aldıysan, bölümüne yerleşebilmek için geriye tek bir adım kalıyor. Türkiye’de uygulanan merkezi yerleştirme sınavına girmek ve burs aldığın bölümün ücretli kontenjanına yerleşmek…

Sınav sonuçları açıklandığında artık ApplyBAU’lu bir öğrencisin.

applybau.com sitesinden başvuru yap seçeneğine tıklayarak kayıt formu doldurulur. Form doldurulduktan sonra telefonunuza aktivasyon kodu gelir aktivasyon işlemi tamamlandığında başvuru formu açılır. Başvuru formunda öncelikle kendinizi tanıtmanızı sonrasında proje, hayal veya fikirlerinizi anlatmanızı ve son olarak da sizi diğer adaylardan farklı kılan özelliklerinizden bahsetmeniz istenir. Bu alanları doldurduktan sonra aday en fazla 3 olmak üzere istediği bölümleri tercih eder. Tüm işlemler bitince başvurumu tamamla butonuna tıklayarak formunuz değerlendirme için gönderilir ve ApplyBau başvurunuz tamamlanır.

ApplyBAU programına, online olarak başvuru yapılmaktadır. Site üzerinden ApplyBAU hesabı oluşturan aday öğrenciler başvurularına başlayabilirler.

ApplyBAU internet sitesi üzerinden başvuruda bulunabilirler.

Bahçeşehir üniversitesi öğrencisi olduğun takdirde okulun coop imkanlarından yararlanabilirsin. Coop çatısı altında anlaşmalı olunan 2700den fazla şirketin, öğrencinin bölümüyle ilgili stajyer ilanları mail adresinize düşer ve öğrenci 1.sınıftan itibaren bu stajlara başvuru yapabilir. Stajyer sigortasını okul kendi karşılamaktadır. Staj dışında markalı dersler diye adlandırdığımız uygulamada ise her dönem farklı şirketlerden belirlenen kişiler seçmeli ders açarak öğrencilere ders verir.

Coop’a üniversite bünyesinde bulunan tüm öğrenciler başvurabilir. Başvuru şartları staj yapacağınız şirketten şirkete göre değişmektedir.

Coop’a üniversitemizin bütün öğrencileri başvurabilir. Başvuru şartları stajdan staja değişmektedir. Şirketlerin yayınladıkları ilanlarda şartlar yer almaktadır.

Bau CO-OP programına Bahçeşehir Üniversitesi lisans öğrencileri katılabilir. CO-OP ilanları öğrencilere mail yoluyla iletilmektedir. Gereken şartları sağlayan öğrenciler birçok önemli firmada staj yapma imkanı bulmaktadır.

gerçekten sorulara neden böyle cevaplar verdiniz tam olarak anlamadım. insanları bölümden soğutmak için mi? yoksa devlete ataması olmadığı için mi? sağlık yönetimi bölümünü seçen arkadaşlarıma şunu önerebilirim ki bölüme girdiğiniz andan itibaren yabancı diliniz yok ise dil bilginizi geliştirmenizi ve daha sonrasında ise bölüme başladığınız ilk yıldan itibaren özel hastanelerde yönetim kadrosunda stajyer olarak 4 yılınızı geçirmeniziii ah para almıyorum vah para almıyorum diye kesinlikle staj yapmayı bırakmayın. son sınıf zorunlu staja kalmadan 1. sınıftan itibaren staj yapmanızı öneririm. Şunu söylemeliyim ki hastanenin departmanlarında çalışmanız için sizi diğerlerinden ayıran özellikleriniz olmalı örneğin; hasta hakları departmanına sorumlu ya da uzmanları genellikle halkla ilişkiler ya da psikoloji bölümünden alıyorlar . Ama bu sizinde ileride o bölümde çalışmayacağınız anlamına gelmiyor. Bana göre 1. sınıftan staja başladığınızda hastanenin bir departmanında değil de departmanlar arası rotasyon yapın. rotasyon sonucunda hangi departmanın size uygun olduğuna karar verin. O departmanda kendinizi en iyi halinde hissediyorsanız zaten sizin özverinizi ve bölüme olan sevginizi görüp staj sonunda emin olabilirsiniz ki sizi uzman yardımcısı olarak hastanede başlayacaksınız zaten ondan sonra yükselebildiğiniz kadar yükselmek size kalmış. Yani burda okuduğunuz yok hasta temsilcisi olarak başlarsınız işin ilk alanı felan böyle şeylere kendinizi kandırmayın. Ben hasta haklarında arkadaşım ik da ve birbaşka arkadaşım ise pazarlama departmanında sevgilerleeee...

Üzgünüm ama sağlık yönetimini önermem, hatta sağlık yönetiminin yanında okumak için ek bir bölümü asla önermek istemem :(

En yakım süredw bu bölümü bırak

Çoğu üniversite bölümü gibi mezun olunduğunda spesifik bir meslek alanına dahil olma durumunuz olmadığı için en önemli şey hangi alanda çalışmak istediğini bilmek. RTS bölümünün çalışma yelpazesi çok geniş. İlgi ve bilgilerinize göre bir alana yönelmek işinizi kolaylaştıracaktır. 

Bunun dışında kendinize ve ideallerize karşı inançlı olmak çok önemli. Herhangi bir iş bulmanın zor olduğu bir alan olduğu için hırslı ve inatçı olmak gerekli diye düşünüyorum.

Merhaba, lise son sınıf öğrencisiyim ve Radyo TV bölümü istiyorum. Çevremden de böyle duyumlar alıyorum fakat insan öylece oturup bölümünü okumaya râzı olursa kişinin kendisine pek bir faydası olmaz diye düşünüyorum. Onun yerine istediği bölümü okurken artı olarak farklı dallarda da kendisine bir şeyler katıp geliştirebilir belki kariyeri daha iyi bir yere gelebilir veyahut okuduğu bölümde çok başarılı biri olabilir. Kendi şahsi düşüncem budur.