Bilkent Üniversitesi gerek akademik eğitimi, gerekse sosyal imkanları sayesinde çok güçlü bir okul. İş ve staj başvuruları sırasında bu farkı hissedebiliyorsunuz. Örneğin, kendi adıma hiçbir başvurumun ilk aşamada elenmediğini söyleyebilirim. Bilkent’in bir diğer önemli avantajı ise bir kalite standardını öğrencilerine aşılaması. Ödev ve proje teslimlerindeki deneyimleriniz sayesinde, herhangi bir işinizi belli bir standart dahilinde yürütmeyi öğreniyorsunuz.

Kendi gözlemlerim olarak endüstri mühendislerinin temel avantajlarını, analiz, adaptasyon ve öğrenme yeteneklerinin fazlalığı olarak özetleyebilirim. Bu durum kendinizi sürekli geliştirebilmenizi sağlıyor. Ayrıca, iş sahalarının geniş olması da bir diğer avantaj.

Bir mezun gözüyle baktığımda şunu söyleyebilirim ki Bilkent Üniversitesi eğitim kadrosu, eğitim müfredatı, sosyal imkanları, uluslararası anlaşmaları ve sanayi işbirliği ile oldukça kaliteli bir eğitim ve öğretim hayatı sunmaktadır. Bilkent Üniversitesi’nden mezun olmak demek yüksek kalite anlayışına sahip olmak, zaman planlamasını çok iyi yapabiliyor olmak, sosyal ve kültürel açıdan birikimli olmak demektir. Tüm bunlar Bilkent Üniversitesi öğrenci ve mezunlarına staj ve iş başvurularında büyük bir avantaj sağlamaktadır.

Endüstri mühendisi olmak demek analiz yeteneğinin gelişmiş olması ve çözüm odaklı olmak demektir. Ayrıca, endüstri mühendisliğinin oldukça dinamik bir meslek olduğunu düşünüyorum. Sürekli değişen trendleri takip etmek, en iyiyi aramak ve uygulamak için sürekli araştırarak ve öğrenerek yaşamak gerekmektedir. Bu açıdan endüstri mühendisliğinin meraklı ve öğrenmeye istekli bireyler için oldukça uygun bir meslek olduğunu düşünüyorum.

Elektrik elektronik mühendisleri elektriğin girdiği her alanda çalışabilirler enerji elektrik şirketleri inovasyon teknolojileri uzay otomasyon her alan mümkündür

Ben masterimi haberlesme mühendisligi üzerine yapmaya baslayip, masterimin 2. senesinde machine learning alanina kaydim. (Sinyal islemeyle yakin alanlar oldugundan, bu gecis pek zor olmadi.)

2.5 senedir de Almanya'da bu alanda calisiyorum.

Çevremden örnek verecek olursam, otomasyon, yazılım, proje çizimi ve uygulama ağırlıklı alt veya üst yapı şantiyelerinde farklı görevlerde çalışılabilmektedir.

Mühendisliğin temeli matematiğe dayanmaktadır. Bu yüzden matematik her mühendislik dalı için ayrı bir önem teşkil ediyor. Aynı şekilde bilgisayar mühendisliğinde matematiğin kullanılmadığı alan, ders yok. 

Aslına bakılırsa büyük bir kısmında önemli. Matematik insana birçok şey katıyor. Her şeyden önemlisi düşünme, analiz etme, pratik olma gibi özelliklerde katar ve bu özellikler de mühendislik fakültesinde olması gerekenlerdir. Öncesinde mühendislik fakültesini kazanabilmemiz için matematik,geometri ve fizik derslerinin daha iyi olması gerekir ve bu derslerin de tabanında matematiksel işlemler yatmaktadır.
Gerek görülen derslerde de bir çoğunun içersinde ve mantığında matematik kullanılıyor. Örneğin bir algoritma dersinde verilen sorting işlemlerinde çalışma zamanını hesaplayabilmek için yine matematikten yararlanılır. Bilgisayarın kendisinin çalışma mantığı da belli bir zaman içersinde oluyor ve bu zamanda yine matematiğe dayanıyor.

Merhaba;

mühendis kelimesinin geldiği yer hendese 'dir. Yani hesaplama yapan hesaplamalı.

O nedenle bir çok derste matematik hatta ileri hesaplamalı matematikle karşılaşmanız olasıdır. Fakat şu da bir gerçektir ki, programlama yapabiliyor olmanız daha önemlidir. Matematik yapamam endişesiyle bu bölümden vazgeçmemelisiniz. Çünkü temeliniz ne kadar zayıf olursa olsun veya temeliniz var ama ilgisiz kalıyor sıkılıyorsanız bile birazcık gayretle bu dersleri atlatarak iyi bir yazılımcı olabilirsiniz.

Teşekkürler, sevgiler.

Bir çok şeyin temelinde olduğu gibi bilgisayar mühendisliğinin de temelinde matematik vardır ve bu durum ile hem eğitim hayatında hemde sonra ki çalışma hayatında çok fazla karşı karşıya kalmaktayız. Aslında matematik bilgisi olmadan ne yazık ki kaliteli yazılım da olmaz, bu nedenle matematik bu ve benzeri bölümler için oldukça önemlidir.

Olaylara sonuç odaklı bakabilme, sonuca giderken uzun veya kısa yolları seçtiğimnizde hangisinin daha verimli olacağını görebilme şansını elde ediyorsunuz. Yaşadığınız tüm şeyleri istatistiksel olarak rakamlarla yaşayabiliyorsunuz. Özellikle iktisat son sınıfta yazmış olduğunuz teziniz sizi zorluyorsa, her ne kadar düşük not alırsanız alın yine kendinizi zorlayın, pes etmeyin. Tez hocalarınızı seçeceğiniz zaman sizleri zorlayan kişileri seçmenizde fayda var. Mezun olduğunuzda yazdığınız 120 sayfalık tez ile 40 sayfalık tez arasında uçurum olacaktır. Bırakın okulunuz uzasın, bırakın yıllarınız kayboldu zannedin. Ama bir iktisat bölümü mezunuysanız sayıların çemberinden geçmiş bir insan olarak hayata rasyonel bakmaya başlayacaksınız.

Kariyer yaşamımda da sonuç odaklı ilerleyerek, çalıştığım firmanın kısa veya uzun vadede nasıl faydalar sağlayabileceğimizi gördüm. Hangi sektörde olursanız olun, her şeyin bir raporlamasını çıkartabilecek, herkesten daha iyi bir raporlamacı olacaksınız. Raporlarınızla firmanın kısa veya uzun vadede neler yapacağını önceden belirleyebilecek, sizin raporunuza göre firma yolunu belirleyecektir.

Çok geniş bir çalışma olanağı var.

Çalışma alanı geniş diye tercih ettim ve daha 2. sınıfım fakat ilk yılda bile gündeme bakış açımı değiştirdi ve geliştirdi.